Gıda Mühendisliği lisans bölümü öğrencilerinin, ABET ya da MÜDEK gibi mühendislik eğitimini akredite eden kuruluşlara üye olan gıda mühendisliği bölümlerinin hedefi olan, mühendislik problemlerini çözme odaklı bir “yetkinlik setine” sahip olarak mezun olmaları hedeflenmektedir. Bu yazımda lisans eğitimi ile ilgili detaya girmeden şunu ifade etmek isterim: Gıda Mühendisliği lisans eğitimi gıda endüstrisinde ürün ve/veya teknoloji geliştirme, tasarlama yetkinliği “temellerine” sahip gıda mühendisleri yetiştirmeyi hedeflemektedir. Mühendislik problemleri “tasarım” yetkinliği ile çözülür. Bu yetkinliği oluşturan alt yetkinlik bileşenleri iş hayatında en çok akademik alanda, ürün geliştirme alanında ve endüstride gıda teknolojisi tasarımında hayat bulmaktadır. Gıda mühendisleri bu alanlarda çalışmalar yapmakla beraber Kalite, Üretim, Teknik Satış, Satın Alma ve Planlama gibi “gıda mühendisliği tasarımı” yetkinlik bileşenlerinden az ya da çok yararlanan, ancak farklı pek çok disiplinden de alan bilgisi ve becerisi gerektiren bölümlerde de görev almaktadırlar.
Problem çözme yetkinlik bileşenleri içinde bulunması gereken “Alan Bilgisi” içinde gıda mühendisliği eğitimi bilgilerinin ne kadar bulunduğu ile ilgili bir çalışma bulunmamakla beraber deneyimlerime göre aşağıdaki tabloyu hazırladım. Farklı deneyimlere sahip meslektaşlarımın bölümlerinin şemada bulundukları yerleri için haklı itirazlar olabilir. Bunun yanında işletmenin Ar-Ge, Üretim ve Satın Alma bölümlerinde çalışan gıda mühendislerinin lisans bilgilerini kullanma oranlarının eşit olmadığı konusunda birçok meslektaşımın benimle hem fikir olacağına inanıyorum.
Bu düşünce doğrultusunda yazımın bir sonraki bölümünde mezun olmaya yaklaşan ya da yeni mezun arkadaşlarımıza kariyer seçimlerinde ve kariyer gelişimlerinde yardımcı olabileceğini düşündüğüm bazı düşüncelerimi paylaşacağım.
Öncelikle gıda mühendisliği mezunu olmaya yaklaşmış genç arkadaşlarımız için bu alanlar hakkında nasıl bilgi edinilebileceğinden, seçim yapma aşamasında nelerin önemli olduğundan bahsetmek isterim. Önce internet, şimdi de yapay zekanın hayatımıza girmesiyle her konuda az çok bilgi sahibi olmamız kırk yıl öncesine göre kıyaslanamaz düzeyde ilerlemiş olsa da “deneyim” her zaman “çok” kıymetlidir. Ülkemizde aile şirketlerinde ve uluslararası şirketlerde, farklı gıda teknolojilerine sahip tesislerde, yirmi beş yıl görev almış bir fabrika müdürünün zihnindeki örtülü bilgi (Tacit knowledge) ancak iyi niyetli kibar talepler karşılığında ve mentorun kendi arzusuyla açığa çıkabilir. Buradan yola çıkarak genç arkadaşlarımızın kendini yakın hissettiği bölümler için mentorluk yapabilecek deneyimli meslektaşlarını bulmaları (stajlar iyi bir fırsattır), onlarla görüşerek bilgi almalarını tavsiye ederim. Yukarıdaki şema içinde yazılı alanlardan birinde (ya da yazılmamış diğer bir alanda) tercihen on yılın üzerinde bir deneyime sahip ve en az iki farklı işletmede çalışmış bir mentor bulunması uygun olacaktır. Bu aşamadan önce gıda mühendisi adaylarımızın “Holland Meslek Envanteri” gibi araçları kullanarak kendilerini ne kadar iyi tanıdıklarını bir gözden geçirmeleri iyi olacaktır.
Genç yönetici adayları mentorlarından alacakları bilgilerden sonra hangi işletme alanının/alanlarının kendilerine uygun olduğunu belirleme aşamasına geleceklerdir. Yeni insanlar tanımayı seven, sosyal ilişkiler kurmaktan hoşlanan ve hayatında sürekli yenilikler seven haraketli arkadaşlarıma üretim bölümünü bir üretim yöneticisi olarak çok tavsiye etmem. Üretim bölümünü ıslak, tozlu, kokulu ve gürültülü bir ortamda çalışmaktan, sabah akşam kıyafet değiştirmekten rahatsız olmayan, meslek bilgilerini kullanmak isteyen, iş yaşantısında sürekli değişiklik arayışında bulunmayan ve kariyer planlarında “Fabrika Müdürü” hedefi olan arkadaşlarım için tavsiye edebilirim. Şimdi konumuz olan ilgili kariyer alanında kendimizi geliştirmekten bahsetmek isterim. Burada teorik olarak devam etmek yerine uzmanlık alanım olan “üretim bölümü” üzerinden örnek vermek isterim. Tüm farklı bölümlerde kendimizi geliştirebileceğimiz iki temel alanın Teknik Bilgi/Alan Bilgisi ile Yönetim Becerileri olduğunu düşünüyorum. Bu iki temel gelişim alanında da birbirleri ile ilişkili ancak birbirinden farklı iki gelişim yolu olduğunu düşünüyorum: Planlı öğrenme ve deneyimden öğrenme.
Önce planlı öğrenmeden bahsetmek isterim. Üstteki şemadan da görülebileceği üretim bölümü yöneticisi için gerekli tüm alan bilgisi içinde gıda mühendisliği yetkinlik bileşenleri dışında da farklı alan bilgileri bulunmaktadır. Bu farklı alan bilgilerine bazı örnekler verelim:
Planlı öğrenme için kariyerinin başında bir gıda mühendisine seçtiği bölüme yönelik alan bilgisi/teknik bilgi ve yönetim becerilerinin ne olduğunu, işletmede orta kademe ve üst düzey yöneticilerde hangi bilgi ve becerilerin öne çıktığını kısa süre içinde tespit etmelerini öneririm. Bu iş şüphesiz kariyerinin başında bir mühendis için kolay değil. Bu konuda yapılabilecek en iyi faaliyet deneyimli meslektaşlar ve internet üzerinden bulunabilecek farklı bilgi kaynaklarından bir liste hazırlamak ve bunu bilgi aktarmaktan rahatsızlık duymayan kıymetli mentorların yardımıyla şekillendirmektir.
Örneğin yukarıdaki örnek listeyi düşünelim. Bir mentor üretim yöneticisinin bu alan bilgisi listesine baktığında farklı alan bilgileri içinde “Hijyenik Mühendislik” görmediğini ve bu konunun bir üretim yöneticisi alan bilgisi envanterine mutlaka eklenmesi gerektiğini söyleyecektir. “Neden?” diye sorulduğunda mentorun geçmişinde yaşadığı yabancı madde sorunlarında büyük kayıplar vererek “doğruyu” deneyimle öğrenmiş olduğunu ve bu kayıpların doğru bilgi ile önlenebileceğinden bahsetmesi muhtemeldir.
Sonrasında ortaya çıkan alan bilgisi ve yönetim becerileri için bir gelişim planı hazırlanmalıdır. Gelişim çalışmaları için online eğitim almak, yüz yüze eğitim almak, atölye çalışmalarına katılmak, koçluk ve mentorluk almak, kitaplar & endüstri rehberlerini okumak gibi birçok yöntemin her biri belirli oranlarda ve birbirlerini tamamlayıcı bir şekilde kullanılabilir.
İkinci olarak da deneyimden öğrenmekten bahsedelim. Bir uzmanın “derin” bilgi birikimi, bağlamdaki tüm statik bilgilerin oluşan dinamik bağlamda, o bağlama özel olarak, birbirleri ile etkileşim içinde şekillenmesi ile deneyim yaşayanın ifade etmekte zorlanarak “yaşa da gör” şeklinde karşılık vereceği örtülü bilgilere dönüşmesi ile oluşmaktadır. Kişisel gelişim yolunda öncelikle kendi deneyimlerimizden, sonrasında başkalarının deneyimlerinden öğrenmek için çaba harcayarak kendi “örtülü bilgilerimizi” oluşturmak ve deneyimlilerin örtülü bilgilerine bir parça erişebilmek şansına sahip olabiliriz.
Bunu gerçekleştirmenin en iyi yollarından biri doğru soruları sormaktır. Aşağıda bazı örnek soruları paylaşmak isterim:
Üretim yönetimi akademimizin “Üretim Yönetimine Giriş” eğitim modülünde üretim bölümü yöneticilerine ve yönetici adaylarına yönelik olarak planlı öğrenme ve deneyimden öğrenme üzerinde detaylı bir şekilde durduk.
Burada yazımı bitirmeden şunu da ifade etmek isterim, kariyerinde doğru seçimleri gecikmeden yapan ve planlı bir şekilde kendini geliştiren tüm mühendis meslektaşlarımın bu konuda mesafe kat edemeyenlere kıyasla daha başarılı sonuçlar aldığını bizzat deneyimledim.
Bu yazımın özellikle kariyerinin başında olan arkadaşlarıma yardımcı olacağını inanır, tüm Gıda Mühendisi meslektaşlarımın seçtikleri alanlarda başarılı sonuçlar almalarını dilerim.
Harun Tuygan