Blog

GIDA MÜHENDİSİNİN "MÜHENDİSLİĞİ" ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

BLOG YAZILARI – 21.02.2024

Son birkaç yıldır gıda mühendisliği mezunu genç arkadaşlarımın meslekleri ile ilgili görüşlerini içeren videolarını izliyorum. İzlediklerimin çoğunda: “Biz de mühendisiz; termodinamik, ısı transferi, akışkanlar mekaniği derslerini alıyoruz.” şeklinde mühendis olduklarını ifade etmeye çalıştıklarını görüyorum.

Mesleğimizin “Gıda Bilimi” ve “Proses Mühendisliği” birleşiminde, toplumun haklı olarak ilgisini çeken “Gıda Güvenliği” konuları da ön plana çıktığında, gıda mühendisliği algısının “geleneksel” teknik konuları bilen mühendis algısı dışında oluştuğu görülüyor. Bu duruma bir reaksiyon olarak “biz de mühendisiz” ifadenin kullanıldığını düşünüyorum. İyi niyetle mesleklerini tanıtmaya çalışan arkadaşlarımızın “mühendislik” becerilerini yalnız teknik dersleri almış olmakla ifade ettiklerini, bunun yanında gıda endüstrisindeki problemleri “mühendis” gibi çözdüklerinden ya da çözülmesine katkı sağladıklarından bahsetmediklerini görüyorum.

Bu yazımda lisans eğitiminde alınmakta olan proses mühendisliği dersleri ve temel mühendislik bilimlerinin “Gıda Mühendisliği” alan bilgisi içinde çok önemli olduğunu (bir üretim mühendisi olarak hiç şüphesiz) kabul etmekle beraber, iş hayatında karşılaşılan problemlere “mühendis” gibi yaklaşabilmenin söylemlerde ön plana çıkarılan proses mühendisliği bilgi birikiminden daha önemli olduğunu savunuyorum. Mühendislik derslerinden elde edilen kazanımları mühendisin yetkinlik bileşenlerinde bir alt yapı bileşeni olarak görüyor, bunun yanında mühendisin problem çözme yetkinliğinin bir bütün olarak ön plana çıkartılması gerektiğini düşünüyorum.

Yazımın devamında bir gıda mühendisinin hangi alanda çalışırsa çalışsın mühendislik yetkinliğini açığa çıkarttığını düşündüğüm üç davranıştan örnekler vereceğim. Problem çözme yetkinliği bileşenlerinde sosyal beceriler de çok önemli olmakla beraber bu yazımda mühendisliğin klasik tanımında ön planda olan diğer yetkinliklere odaklanacağım.

BlogPost1_graph

ANALİTİK DÜŞÜNME:

İlk olarak matematikten bahsedelim.

Matematik etkinlikleri lisans eğitiminden sonra iş hayatına atılan hemen herkes için dört işlemden öteye geçmese de sayılarla zihinsel hesaplama yaparak herhangi bir durumu hızla modellemek, verilen sorulara analitik olarak hızlı ve doğru cevap verebilmek, sunumlarda onay almak için gösterilen rakamlardaki tutarsızlığı fark etmek, rakamsal raporları hatasız hazırlamak gibi becerilere sahip olmak dikkat çeken mühendislik becerileridir. İyi bir mühendis olduğunu düşünen sayılarla konuşmaktan, tartışmaktan rahatsızlık duymamalıdır.

İkinci olarak istatistikten bahsetmek isterim.

Yalnız fabrika operasyonları için değil, işletmenin veri akışı olan her sürecinde proses yeterliliğini belirlemek, geliştirmek ve kontrol sağlamak amacıyla kullanılacak istatistik bilgisi gıda mühendisinin öne çıkan becerilerindendir. İstatistik bir alan bilgisi olarak da düşünülebilir. Bunun yanında bir sürece bakarken standart sapmasından, parti ortalamasından ve alt üst limitlerden detay hesaplama öncesinde fikir yürütebilen, histograma baktığında grafik görüntünün neye işaret ettiğini belirleyen, bu partiden kaç örnek almalıyız ya da bu ölçüm cihazı güvenilir mi sorularına istatistik bilgisi ile doğru cevaplar veren bir mühendisin alan bilgisi artık bir düşünme alışkanlığı haline gelmiştir.

Üçüncü olarak kritik düşünme becerilerinden bahsedelim.

Bir mühendis yaptığı çıkarımları, hazırladığı raporları, önereceği çözümleri (Richard Paul ve Linda Elder tarafından) düşüncenin standartları olarak belirlenmiş olan netlik, doğruluk, kesinlik, ilgililik, derinlik, düşünce çeşitliliği, önem, adalet, bütünlük ve mantık süzgecinden geçirmeli ve düşüncesinin kalitesini kontrol etme alışkanlığı kazanmalıdır. Mühendislikte örtülü bilgiden de beslenebilen sezgisel değerlendirmeler önemlidir ancak düşüncenin süzgecinden geçmeden aklımıza ilk gelenle karar alındığında bilişsel yanılgının (cognitive bias) bedeli ile karşılaşma ihtimalinin bulunduğu da unutulmamalıdır.

BAĞLAMSAL DÜŞÜNME:

İş hayatında mühendisin çözmesi beklenen önemli problemler çoğunlukla iyi yapılandırılmamış (ill structured) dediğimiz birden çok çözümü olabilen, birden çok gerekliliğin optimizasyonunu bekleyen ve çözüm için çoğunlukla eksik bilgilerin bulunduğu problem tipinden oluşmaktadır. Bir gıda mühendisi çözüm önerilerini ortaya koyarken müşteri beklentilerini, ürün kalitesindeki standardizasyonu, yasal mevzuatı, verimliliği, maliyeti ve etik değerleri bir bütün olarak düşünmelidir. İster süreçte bir gelişim çalışması olsun, ister bir yeni ürün tasarımı olsun, gıda mühendisi etki dinamiklerini değişen koşulları da hesaba katacak şekilde düşünmelidir. Ortaya konan çözüm önerilerinin beklentilere göre artı ve eksilerini belirleyerek en iyi kararı almalı/alınmasını sağlamalıdır. Bağlamsal düşünce analitik düşünme becerisinden beslenen ve ilişki ağlarını belirlememizi sağlayan sistem düşüncesi ile geliştirilebilir.

Kısaca mühendisi mühendis olmayandan ayıran önemli bir özellik mühendisin tek bir konuyu değil, bütünü düşünmesi, zamanda ileri gitmesi ve değişebilecek koşullara karşı tasarımının hazırlıklı olmasıdır. Aşağıda bağlamsal düşünme kullanılmadığında karşılaşılabilecek bazı durumlara örnekler verilmiştir.

ÖRNEK 1: Önemli bir müşteri şikayetinden sonra net ağırlık gramajlarının standart sapmadaki yükseklikten dolayı yükseltilmesi ve fire ölçümü yapılmadığı için beş ay boyunca dolum ünitesi geliştirilene kadar ideal dolum firesi olan % 0,8 yerine % 5,9 fire verilmesi.

ÖRNEK 2: Ürün reçetesi hazırlanırken yaz ve kış şartları koşullarının düşünülmemesi/önemsenmemesi. Mevsimsel reçete değişikliği yapılmadan üretilen ürünlerde müşteri şikayetleri ve iadelerin alınması.

DENEME YAPMA ARZUSU:

“Royal Academy of Engineering” tanımı olan: “Mühendisler çalışan şeyler yaparlar ya da şeyleri daha iyi çalışır hale getirirler” tanımını seviyorum. İyi bir mühendisin içinde bulunduğu ortamda “bir şeyleri geliştirme/tasarlama” kaşıntısı olduğuna inanıyorum. Bir mühendis hangi bölümde çalışırsa çalışsın süreçleri, sistemleri ve ürünleri en doğru şekilde tasarlamak için dinamik sistemde etkileşimi yorumlayabileceği bilgiye ihtiyaç duyar. İyi mühendis en doğru tasarımı yapmak için “doğru bilgiyi” bulma/açığa çıkartma gerekliliğinin farkında olan mühendistir. Bağlamsal düşünme yetkinliğine sahip, bir şeyleri geliştirmek isteyen bir mühendisin sürekli bir şeyler denediğini görmek gayet normaldir. Bir mühendis uzmanlık egosunun etkisi altında kalmaya başladığında, her şeyi ben bilirim şeklinde düşünmeye başladığında, deneme yapmayı gereksiz görmeye başlayarak ezbere kararlar alır. O zaman da “iyi” bir mühendis olmaktan çıkar.

Bir gıda mühendisi hangi alanda, hangi problemle uğraşırsa uğraşsın yukarıda aktardığım beceriler ve alışkanlıklar doğrultusunda en doğru kararları alıyor/alınmasına katkı sağlıyorsa “Mühendis” olmanın gururunu yaşayabilir, mesleğini de lisans düzeyinde almış olmuş olduğu derslerle değil, sahip olduğu mühendislik yetkinlikleri ile ifade edebilir.

Harun Tuygan